5 Haziran 2012 Salı
Zaman.
O gittiginden beri 23saat14dakika33saniye olmuştu.34 35 36.arkasını dönüp 'evlerinden'gittiginden beri.bir damla göz yaşi dökmemiş,tek kelime isyan etmemiş,yüzünde tek bi mimik bile belirmemişti.23saat14dakika40saniyedir.o kapiyi çekip gittiginde tek yaptigi salondaki büyük dijital saatin önündeki koltuga yıkılircasina oturup saate gözünü dikmekti.bu kadar hareketsiz bi bedenin içinde kopan firtinalar disardan bakan birini ürkutürdü kuşkusuz.23saat14dakika54saniye.bu saati bi yurtdişı gezisinden dönerken almişti.hevesle evine getirip en güzel durcagini duşundugu yere asmişti özenle.zaman onun için önemliydi.'o'nada sôylemişti bunu,ilk kez beraber yemek yaparlarken.sonrasinida uzun bi öpücük takip etmişti.ocaktaki sosu unutup taşırmişlardi ama olsun.o dakikalar degerliydi.ne zaman bitecegini bilemezdi insan.sevdiginin.ömrünün.23saat16dakika25saniye.bi ara uyumuşmuydu hatirlamiyordu.tek düşündugu kapının açilma sesini duymaktı.anahtarlarini almadan gittigini bile bile.diş fırçasini,salondaki kitabini almadan gitmişti.kocaman eve onun yoklugunu nasıl sigdiricagini düşündü bi an.kalkıp pencereye gitti.başı döndü.ama tutunmak istemedi biyere.şuan tek ihtiyacı olan şey 'o'ydu.ne yemek ne sigara ne su.sadece onun kokusu.sesi.pervazdan egilip boşlugu sardı kollariyla ayak parmaklarinin ucuna kalkti.karninin altinda pencerenin tahtalarinin sertligini hissediyordu.biraksaydi kendini.saniyelikti.ama her insanin içinde olan yaşama iç gudusuyle bi eli perdeyi yakalamiştı bile.23saat17dakika12saniye.zaman onsuz yavaş mı geçiyordu?yoksa onla mı hizli gećiyordu zaman?geri gelirmiydi kitabini almak için?dişfirçasini?onlar için gelirse biraz üzülurum diye düşündu.o kitaptan daha degerliydi sonuçta.kendisi için gelmesi gerekiyordu.birden kitaba karşı derin bi nefret duydu.kitabi eline alıp sayfalarini koparmaya başladi bi yandan da 23saat17dakika58saniyedir tuttugu göz yaşlarini serbest birakmişti.ya da artık istemsizdi aglaması.artik yirtabilecegi buyuklukte bi kagit parcasi kalmayana dek yirtti her bir sayfayi.23saat18dakika36saniye.dayanamiyordu artik onun yokluguna.onsuz gecen her saniye içini kemiriyordu.kitabi parçalamak nefretini dindirmemişti.en iyisi saatten kurtulmakti.böylece bilmezdi kaç dakikayi onsuz geçirdigini.geri döndugunde hiç zaman geçmemiş gibi sarilip akşama ne yemek yapalim sevgilim diye sorabilirdi.sevebilirdi tekrar onu işten eve gelmiş gibi.saati duvardan sokup pencereden aşagiya firlatti.23saat19dakika01saniye.artık hiçligi saymaya başlayabilirdi..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder