26 Haziran 2012 Salı
Yanlız yalnız
Keşke yanimda olsaydin..hep el ele gezen çiftlerin can yaktığının klişe olduğunu düşünmüştüm ama gerçekten o 'keşke o çift biz olsaydık' duygusu yakıyormuş insanın içini..kimi istediğimide bilmiyorum.bu satırları hayatımdaki hiç kimse için yazmıyorum çünkü fiziksel olarak yanimda olmasini istedigim insanlardan köşe bucak kaçasım var.bu belki onların kişiliklerinden belki benim yaptigim şeylerden dolayı hiç bilmiyorum.bilmekte istemiyorum.benden ölümüne hoslanan insanlarin benle vakit gecirdikten sonra hayatlarinda istemediklerine karar vermeleride benim hatam olsa gerek..ama ben buyum yapabilcek bir şeyim yok..üzgün müyüm? biraz..yalnız mıyım? Evet.çok.hemde.
24 Haziran 2012 Pazar
Koyun kurt
Aşığım,seni seviyorum demeni beklemedim ki.sadece hissettirmeni istedim.ama hissettiremedin.biseyler eksikti yada fazlaydı bilemiyorum.ama bi huzursuzluk vardı bende.kalbimde bi yerim kaşınıyodu ama kaşıyamıyordum.çok iyiydik çok muhteşemdik.dışardan bakılınca öyleydi ama ne sen kalbini açtın bana nede ben zorladım kapılarını.ya da koyuna ot kurda et vermedim kim bilir.ama neler saklidigini merak etmedim.bundan olsa gerek.biraz daha sabretmek istedim ama olmadı.dönmedim unuttu beni.
18 Haziran 2012 Pazartesi
Giyinik çıplak.
Bazen diyorum ki süsliyim kulaklarinı ordan burdan duydugum
Güzel sözlerle. sonra utanıyorum agırlıgindan.böyle şekerli yapış yapış.çıplak kelimelerle gelmek istiyorum sana.sadece ben olarak.kulagına degil kalbine fısıldayım istiyorum benligimi.bazen soyunuyorum sana bazen giyiniyorum zırhlarımı.dolandırıyorum lafları.ama en acısı beni hiç duymamiş olman.büyük ihtimalle duymıycak olman..
Güzel sözlerle. sonra utanıyorum agırlıgindan.böyle şekerli yapış yapış.çıplak kelimelerle gelmek istiyorum sana.sadece ben olarak.kulagına degil kalbine fısıldayım istiyorum benligimi.bazen soyunuyorum sana bazen giyiniyorum zırhlarımı.dolandırıyorum lafları.ama en acısı beni hiç duymamiş olman.büyük ihtimalle duymıycak olman..
16 Haziran 2012 Cumartesi
Bi cümle sen bi cümle ben.
Karsimdaki adamin saskin bakislarindan iceriye dikkat ceken birinin geldigini anladım.gözlerim hemen oraya kaydı ve içeriye giren ince yapılı adamın gözlugunu çıkarmaması dikkatimi çekti.biraz retro tarzi bu adam bana bakti ve yanimma oturdu.gelip masama oturması beni rahatsız etmemişti havadan sudan konuşmaya başladık çok hoş bi gülüşü vardı.garip...sanki yillardir taniSiyor gibiydik.sohbetten keyif almaya başladigimda bakişları birini bekliyor gibi sürekli saatine kaymaya başladı.biraZ cekinerek birini bekleyip beklemedigini sordum,gulumseyerek basini olumlu anlamda salladi.kimi bekledigini çok merak etsemde daha fazla sormaya cesaret edemedim o sirada cebinden bi kagit kalem cikararak hadi bi cümle yaz dedi bana.o an aklima gelen ruhsal tasviri yaptim ben de.bakıp aslında kendini anlatmişsin dedi.belli belirsiz gülümsedim. Hafifce basimi egip baska seyler Karalamaya basladim. Yazi bittiginde kagidi yavasca ona dogru ittim.yazdiklarima begenerek bakti ve simdi baska bisey yapalim dedi.elimden tutup masaya biraz para bıraktı ve kalkti bana gelmiyo musun gibisinden baktı. Basimi iki yana sallayip gulumsedim ve ben onu elinden tutup disari cikardim ve isiklardan kaleicinin dar sokaklarinda yurumeye basladik.nereye gittigimizi bilmiyordum bi ara bekledigin biri vardı diye geveledim ama beni eski restore edilmiş hayallerimdeki gibi bi evin onünde durdurup işte geldik diyince aklımdaki butün soru işaretleri silindi. Eve girip ust kata ciktik ruya gibi bir cati katiydi. Her tarafta mumlar vardi ve pencereden romantik ayni zamanda da kiskirtici guzellige sahip bir manzara gorunuyordu.korkuyor musun diye sordu bana hayir dedim.odanin ucundaki kitaplıktan bir kitap aldı ve sanki kitabı ezbere biliyormuş gibi bir sayfa açtı ve oku diyerek uzattı bana kitabı eliylede bi paragrafı gösterdi.okumaya başladim.hayretten gözlerim kocaman açılmiştı.ayni yerde ayni benim gibi bi kızı tarif ediyordu.son cumleyi okurken tepkilerime gülüp kitabı elimden alıp kulagıma bekledigim sendin deye fısıldadı..
13 Haziran 2012 Çarşamba
Yasanmislik.
Tamamen bi boşluk hali.sanki hiç bi zaman alevlenmiycek kullerle kapli her tarafim.bazi kisiler harladı atesimi ve geçti.bundan sonra bi daha yanmiycak gibi.çok uzak geliyor ruhuma
Dokundugunuz zamanlar.o kipirtiyi hissettigim, seviyorum ve sviliyorum dedigim
Zamanlar.en son biri icin 15 mayista göz yasi doktum.ve sonra gecti gitti her sey.sanki hiç yasanmamis gibi.kolay mi insanlari hayatimdan boyle sokup atmam? Suan kolay ama bi gun bu gömdugum
İnsanlarin acisini çok buyuk yasamaktan korkuyorum.ya katlanamazsam? Ya dolarsa kalbim, tasiyamazsa? Yasanmisliklar..yasanmisliklar..allahtan gamsiz bi kadinim.,ama dedim ya bi gun patlamaktan korkuyorum.,
Dokundugunuz zamanlar.o kipirtiyi hissettigim, seviyorum ve sviliyorum dedigim
Zamanlar.en son biri icin 15 mayista göz yasi doktum.ve sonra gecti gitti her sey.sanki hiç yasanmamis gibi.kolay mi insanlari hayatimdan boyle sokup atmam? Suan kolay ama bi gun bu gömdugum
İnsanlarin acisini çok buyuk yasamaktan korkuyorum.ya katlanamazsam? Ya dolarsa kalbim, tasiyamazsa? Yasanmisliklar..yasanmisliklar..allahtan gamsiz bi kadinim.,ama dedim ya bi gun patlamaktan korkuyorum.,
9 Haziran 2012 Cumartesi
Öpücük
Işıklar,yüksek ses,ter kokusu,sürekli kıpırdayan bedenler,alkol.ve senin yoklugunun yerini dolduran beynime kazidigin duşuncelerin.kimse degerli degil yada herkes fesat düşünür gibi.yüzüne karşi söyleme cesaretini hiç buladim ama insan herkesi kendisi gibi düşünürmuş.belkide o yuzdendir benim her seyi herkesle paylasmam.ya da benim hakkimda ne dusunduklerini umursamadigimdan mi? İyi ya da kötü ben benim.elimden bu kadari geliyor senin istedigin gibi olabilmem icin.bu kadar uzak tutabiliyorum kendimi insanlardan.tamam bu gün kırdım seni.ama dogru olan bu degil mi? Daha ne kadar surdurebiliriz ki bu çürümuş ilişkiyi? Ne kadar avutabilirim kendimi boş cümlelerinle ve daha kaç defa diyebilirim kendime 'bu tekrardan aşık olucagim öpücük olcak'diye.yok bunu kendime yaparim ama sana yapamam.çünku kendimi uzmekte sevindirmekte benim elimde ama seni üzsem bile sevindiremiyorum.hiç bi zaman istedigin kadın olamiycam üzgunum.çünkü sen benim bedenimde hayal ettigin kisilige sahip olan kizi seviyosun.beni degil.ve dört gözle bekliyosun degismemi.senin istedigin gibi davranabilcegimi dusunsemde 'senin için' bi sure sonra bagirmak istiyorum bu ben degilim diye.hayir hayir ben çocuk dogurmak istemiyorum.başka bi erkegin çocugu kadar sevcegi biri olmak istiyorum.yada yemek yapmak istemiyorum.başka bi erkekle yemek yapip mum isiginda yemek istiyorum.ama bu başka erkek hiç bi zaman sen olamazsin.çunku ben senin için 'benligimi' degiştirmeye calisirken sen o saçma sapan kiskançligini azaltmak isteme -sadece isteme-zahmetine bile katlanmiyosun.
5 Haziran 2012 Salı
Zaman.
O gittiginden beri 23saat14dakika33saniye olmuştu.34 35 36.arkasını dönüp 'evlerinden'gittiginden beri.bir damla göz yaşi dökmemiş,tek kelime isyan etmemiş,yüzünde tek bi mimik bile belirmemişti.23saat14dakika40saniyedir.o kapiyi çekip gittiginde tek yaptigi salondaki büyük dijital saatin önündeki koltuga yıkılircasina oturup saate gözünü dikmekti.bu kadar hareketsiz bi bedenin içinde kopan firtinalar disardan bakan birini ürkutürdü kuşkusuz.23saat14dakika54saniye.bu saati bi yurtdişı gezisinden dönerken almişti.hevesle evine getirip en güzel durcagini duşundugu yere asmişti özenle.zaman onun için önemliydi.'o'nada sôylemişti bunu,ilk kez beraber yemek yaparlarken.sonrasinida uzun bi öpücük takip etmişti.ocaktaki sosu unutup taşırmişlardi ama olsun.o dakikalar degerliydi.ne zaman bitecegini bilemezdi insan.sevdiginin.ömrünün.23saat16dakika25saniye.bi ara uyumuşmuydu hatirlamiyordu.tek düşündugu kapının açilma sesini duymaktı.anahtarlarini almadan gittigini bile bile.diş fırçasini,salondaki kitabini almadan gitmişti.kocaman eve onun yoklugunu nasıl sigdiricagini düşündü bi an.kalkıp pencereye gitti.başı döndü.ama tutunmak istemedi biyere.şuan tek ihtiyacı olan şey 'o'ydu.ne yemek ne sigara ne su.sadece onun kokusu.sesi.pervazdan egilip boşlugu sardı kollariyla ayak parmaklarinin ucuna kalkti.karninin altinda pencerenin tahtalarinin sertligini hissediyordu.biraksaydi kendini.saniyelikti.ama her insanin içinde olan yaşama iç gudusuyle bi eli perdeyi yakalamiştı bile.23saat17dakika12saniye.zaman onsuz yavaş mı geçiyordu?yoksa onla mı hizli gećiyordu zaman?geri gelirmiydi kitabini almak için?dişfirçasini?onlar için gelirse biraz üzülurum diye düşündu.o kitaptan daha degerliydi sonuçta.kendisi için gelmesi gerekiyordu.birden kitaba karşı derin bi nefret duydu.kitabi eline alıp sayfalarini koparmaya başladi bi yandan da 23saat17dakika58saniyedir tuttugu göz yaşlarini serbest birakmişti.ya da artık istemsizdi aglaması.artik yirtabilecegi buyuklukte bi kagit parcasi kalmayana dek yirtti her bir sayfayi.23saat18dakika36saniye.dayanamiyordu artik onun yokluguna.onsuz gecen her saniye içini kemiriyordu.kitabi parçalamak nefretini dindirmemişti.en iyisi saatten kurtulmakti.böylece bilmezdi kaç dakikayi onsuz geçirdigini.geri döndugunde hiç zaman geçmemiş gibi sarilip akşama ne yemek yapalim sevgilim diye sorabilirdi.sevebilirdi tekrar onu işten eve gelmiş gibi.saati duvardan sokup pencereden aşagiya firlatti.23saat19dakika01saniye.artık hiçligi saymaya başlayabilirdi..
2 Haziran 2012 Cumartesi
Belirsizlik
Çıplak ve küçücük.hayır hayır savunmasız ve kuçücuk.ruhunu da görebildigini düşündü bi an.ama yok göremezdi daha o kadar soyunmamiştı.zaten ruhuyla ilgilendigini pek düşünmedi.palyaçolar gibi dedi ıçinden.kimse palyaçolarin ruhuyla ilgilenmez.mumların teninde pıraktıgi hafif turuncumsu renge baktı.ve de mumların duvardaki devleşmiş golgelerine.şuan içindeki boşluğun ruhuna bıraktiğı gölgelerde devleşmişti böyle.klişeler.ellerini yıkamak istedi şuan.boynunu.saçlarına sinmiş sigara kokusu midesini bulandırdı.belki ruhundaki ucra köşeleri keşfetmek bulandırmıştı midesini.hayattaki bir şeyin daha, boş ve amaçsız olduğunu görmek.ve hayvani.üstünde bulutlar olan sarı etegi geldi gözünün önüne.sonrada sevdigi ballı sütün kokusunu duydu.kaçıp gitmek istedi ordan.ama kalbinin onu taşiyabilceginden emin degildi.yastigin diger yüzünü çevirdi serin tarafını.uyumak istiyordu.uyumanın da şuan kalkıp burdan gitmek kadar kolay olduğunu biliyordu ama uyumak demek belirsizlikle dolu yeni bir güne daha uyanmak demekti.belirsizlik istemiyordu.şuan ihtiyacı olan tek şey.mumlar.klişe.o böyle hayal etmemişti.saçlari hayalinde kahverengiydi bikere.o bile tutmamiştı.agırlaşan göz kapaklarına direnmeye çalıştı ama hayatta olacak şeylere direnmenin ne manası vardı ki.uyumasada gelicekti ertesi gün.gözünden tek damla yaş düştü.niyeydi şimdi anlamamiştı.aglamazdı o.yanagina inen yaşı yastıga silip burnunu çekti.sonrada palyaço diye mırıldanip gulumsedi kendi ruhuna.belirsizliğe dalmak en iyisiydi bazen.öylemiydi?bilmiyordu ki.adı üstünde belirsizlik.mide bulantısına ragmen uyumak için gözlerini kapattiğinda gün doguyordu zaten.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)